Osmanlı döneminin sonu ve Cumhuriyet döneminde Kandıra’da yetişmiş fotoğrafçılara bir bakış.
Toplumsal Tarih Dergisi Aralık 1999 – Prof. Dr. Atillâ Çetin “Kandıra’da Fotoğrafçılar”
Kapak görsel: Yelkencioğlu Sineması sahnesinde bir konser, Kandıra.
Sayın Burçak Evren Toplumsal Tarih‘in Ocak 1999 tarihli 61. sayısında yayınlanan “Anadolu’da Fotoğrafçılar ve Fotokart Estetiği” başlıklı yazısında (s. 24-29), 1920-1970 yılları arasında Anadolu’da yetişmiş yerel fotoğrafçıların bir dökümünü yapmıştır.
Bunlar arasında, Kandıra’da Foto Zuhal’in sahibi Ali Fuad üzerinde yazar özellikle durmaktadır. Ali Fuad’ın fotoğraf kartları arkasında Latin harfleriyle ve Osmanlıca yazılı logosunun çok ilginç ve çarpıcı olduğunu makalesinde Evren bildiriyor. Ancak çok ilginç bulduğu bu logoyu yazısında yayınlamamış.
Bu saptamalar, bizi Osmanlı döneminin sonu ve Cumhuriyet döneminde Kandıra’da yetişmiş fotoğrafçılar üzerinde bu yazımızı hazırlamaya yönelten başlıca etken oldu. Bir süredir Kocaeli tarihi ile uğraştığımızdan bir katkı olmasını amaçladık.
Fotoğraf sanatı, Osmanlı ülkelerinde genellikle ilk önce Rumlar ve Ermeniler arasında yayılmıştı. Sonra Yahudiler ve Türkler ilgi duydular fotoğrafa. Başlangıçta başkent İstanbul’da başlayan fotoğrafçılık dalga dalga taşra kentlerine ve kasabalara yayıldı. Kandıra’da ilk fotoğrafçılar arasında Rum veya Ermeni bir sanatkarın olup olmadığını henüz bilmiyoruz. Kandıra’da 1900’lü yılların öncesinde ve sonrasında birkaç Musevi aile yaşarmış. Acaba onlar arasında fotoğrafa ilgi duyan ve çekenler var mıydı? Bir bilgi bulamadım.
Kandıra’da bilinen ilk Türk Müslüman fotoğrafçı Ali Fuad‘dır. Nerede, nasıl, kimden yetiştiğini öğrenemedim. Kandıra’da uzun yıllar mesleğini sürdürdüğünü, Kandıralı olup “Hovarda” lakaplı Gülizar Hanım ile evli olduğunu, Erhan Yücel (doğ. 1932) adlı bir oğlu olduğunu, Darüşşafaka’dan sonra İTÜ’yü bitirdiğini ve inşaat mühendisi olduğunu öğrendim. Şimdiki Kandıra Belediye binasının müteahhitliğini o yapmış. Oğlu, babası, fotoğraf sanatı hakkında bir şeyler yazdı mı? Fotoğraf örnekleri elinde var mıdır, bilgi bulamadım. Ali Fuad Cumhuriyet döneminin de Kandıra’nın ilk fotoğrafçısıdır.
Kandıra’da ikinci önemli fotoğraf sanatçısı Ali Fethi‘dir. Ustasının Ali Fuad olması olasıdır. 1930 ve 1940’lı yıllarda Kandıra’nın sosyal ve kültürel hayatı ile ilgili çektiği fotoğraflar, albümler ve fotokartlar önemlidir. Atatürk devrimlerinin sosyal yaşama yansımaları, Halkevi, sergiler, okullar, toplantılar, düğünler, kutlamalar bu fotoğraflarla izlenebilir. Çektiği fotoğrafların arkasında “Ali Fethi” damgası bulunmaktadır. Kandıralı olup, iki kızı vardı. Sonra İzmit’e gitmiş ve orada ölmüştü.
Bu arada bir noktada dikkati çekmek gerekiyor. İzmitli bir başka fotoğraf sanatçısın adı Ali Fethi Akış‘tır. Ali Fethi Akış’ı tanımak açısından şanslıyız. Çünkü onun ortaokuldan arkadaşı tarihçi sayın Nail İnal‘dır (doğ. 1918). Sayın Nail İnal’ın bana verdiği bilgilere göre, Ali Fethi Akış aslen İzmitlidir. Babası Tapu memurudur. Muhtemelen 1934’te ortaokulu terk edip, fotoğrafçılığa girmiştir. İzmit‘in ünlü fotoğrafçısı Fahri Seyrek‘in ilk yetiştirdiği fotoğrafçılardandır.
Ali Fethi Akış’ın eşi Kandıralı olup, Pöriser veya Feriser Hanım’dı. Çocuğu yoktu. Valilerimizden sayın Şükrü Er‘in eniştesi idi. Nail İnal ortaokuldan sonra askeri okula gittiği için İzmit’i terk ettiğini ve bir süre Ali Fethi Akış’ı izleyemediğini belirtti. Ali Fethi’nin fotoğraf stüdyosu Foto Akış adım taşıyordu.
İzmitli diğer bir fotoğraf sanatçısı Cemal Turgay‘ın yayınladığı (1998) İzmit’i Aramak adlı albümde, Ali Fethi Akış’ın 1940’dan önce çektiği bir fotoğrafı yayınlanmıştır. Ayrıca aynı albümde, 1939 tarihli bir fotoğrafın sağ tarafında bu İzmitli iki fotoğraf sanatçısını, Fahri Seyrek ve Ali Fethi Akış’ı yan yana poz vermiş olarak görüyoruz. Her ikisinde de bir sanatçı olgunluğu göze çarpıyor.
Ali Fethi Akış İzmit’te iki yerde fotoğraf stüdyosu açmıştır. İlki şimdi Otel Asya civarında Yavuz Pastanesine giderken, ikinci evin alt katında; ikincisi ise Foto Atmaca civarında, ustası Foto Fahri’den devraldığı dükkândır. Avcılığa, bisiklete, yarışa düşkündü. Sonra motosiklet almıştı. Yanlış bir ameliyat sonucu son yıllarında sıkıntılar çekmişti. Bağkur’dan maaş bağlanması ile uğramıştı. Bundan 15-20 yıl önce ölmüştü. Bu bilgileri iki Ali Fethi’yi birbirinden ayırt etmek için verdim.
Her kent ve kasabada şipşak çeken seyyar fotoğrafçıları unutmamak gerekir. Onlar bir dönemin simgesi idiler.
Kandıra’da Mehmet Reşat Çıkrıkçı (1323/1907-23 Temmuz 1975) uzun yıllar Kandıra’da seyyar olarak fotoğrafçılık yaptı. Oğlu fotoğrafçı Ali Çıkrıkçı‘nın (doğ. 1956) verdiği bilgilere göre, başlangıçta alamünit, üç ayaklı, sulu makinesi ile fotoğraf çekerdi. Kandıra’da Manav Mehmet ile Arap Burhan’ın kahvesi önünde sıkça bulunurdu.
Onun babası Ali Efendi, İstanbul Anadolu Kavağı’ndan Kandıra’ya kadı olarak gelmiş, aile rivayeti böyle nakledilirmiş. Mehmet Çıkrıkçı 10 yaşlarındayken fotoğrafa hobi olarak heves etmiş. Kandıralı Ali Fethi’nin yanında yetişmiş. Eşi Nigâr Hanım’dan (1334/1918-1991) 6 kız ve 1 erkek çocuğu oldu. Tek oğlu Ali Çıkrıkçı halen Kandıra’da baba mesleğini sürdürüyor. Ali Çıkrıkçı Foto Şipşak adlı stüdyonun sahibi. Bu ad, çok süratli fotoğraf çektiği için halk tarafından kendisine verilmiş, Ali Bey de bu adı benimseyerek, gururla dükkânına vermiş. 1989’dan beri ayrıca Kandıra Çarşı Mahallesi muhtarlığını yürütüyor.
Mehmet Çıkrıkçı bir hastalık sonucu ancak 1973’te fotoğrafhane açmış. Askerde de fotoğrafçılığı sürdüren Mehmet Çıkrıkçı, Hozat’ta, Çemişgezek’te jandarma eri olarak vatani görevini yapmıştır.
Kandıra’da alamünit çeken başka bir fotoğrafçı Rüstem oğlu Seymen Şerifali‘dir. 1940’lı yıllar ve sonrasında fotoğrafçılık yapmıştır. Oğlu halen Almanya’da olup adı Rüstem’dir. Kandıra’da belli bir süre fotoğrafçılık yapan ve sonra fotoğrafçılığı bırakanlar da bulunmaktadır. Bunların en önemlisi ve ünlüsü Fazlı Sayın Çetiner‘dir (doğ. 1932). Kandıra’da 1952-1980 arasında Foto Sabah olarak çalışmıştır. Kendi söylediğine göre, “Şimdi Kandıra’daki fotoğrafçılar Fazlı Sayın’ın çıraklarının çıraklarıdır”. Fazlı Sayın şimdilerde beyaz eşya ticareti yapıyor.
Başka bir fotoğrafçı, Çetin Öner olup, Foto Öner‘i işletmişti. Şimdilerde kuyumculuk yapıyor.
Mustafa Kantar, Foto Arzu adlı fotoğrafhanesini 1995’te kapattı. Foto Arzu, 1979-1995 arasında Kandıra’da çalıştı. Mustafa Kantar, 1953 Kandıra doğumlu olup, 1972’de Arifıye İlköğretim Okulu son sınıfından ayrıldıktan sonra, fotoğrafçılığa Fazlı Sayın Çetiner’in yanmda başladı. Fotoğrafçılığın ilk temellerini yatılı okuduğu öğretmen okulunda attı. Fazlı Sayın’ın yanında geliştirdi. Halen Kandıra Belediyesi’nde basın danışmanı olarak görev yapıyor.
Günümüzde Kandıra’da fotoğrafçılık mesleğini yürüten beş fotoğraf stüdyosu bulunuyor. Bunlar şu adları taşıyor: Ali Çıkrıkçı, “Foto Şipşak”; Suha Kocaoğlu, “Foto Renk”; Ünal Cankurt, “Foto Ünal”; Rahmi Gündoğdu, “Foto Rahmi” ve Muhteşem Togay, “Foto Muhteşem”.
Fotoğraf, tarih kaynağı özelliğinde, sosyal hayatın tüm yönlerini gözler önüne seren, çarpıcı bir görsel malzemedir. Her fotoğraf, bir belge özelliği taşır. Her yerde olduğu gibi, Kandıra’da da, eski fotoğraflara önem ve değer veren, fotoğrafın geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran bir araç olduğunu bilen insanlara rastlanıyor. Fotoğrafın bir kültür konusu olduğu biliniyor. Fotoğrafa değer veren insanlardan biri olan eski Belediye Başkâtibi Mehmet Gülekim’i (ölm. 1957) burada özel olarak anıyoruz.
Dergideki bölüm için tıklayın.
İlginizi çekebilir
- Fotoğraflar Çizimle Buluşunca…
- Maryam Şahinyan ve Foto Galatasaray
- Cumhuriyet’in Aile Albümleri
- Kandıra Fotoğrafçıları
- Sokak Fotoğrafçılığı
- Sokak Fotoğrafçıları
- 19. Yüzyıl İzmir Fotoğrafları
- Osmanlı Dönemi Fotoğrafları Dijital Arşivi
- Tarihsel Belge Olarak Fotoğraf
- Özel Koleksiyonumuz Yayında
- Foto Müze Programı
- İraida Barry: Bir Beyaz Rus’un İstanbul’u
- Osmanlı Fotoğrafçılığında Ermenilerin Rolü
- Onun Hazinesi Fotoğraflar
- Anadolu’nun Yerel Fotoğrafçıları (1920-1970)
- Anadolu Fotoğrafçılığı ve Fotokart Estetiği
Yazıda bahsi geçen eski vali Sayın Şükrü Er tarafından aşağıdaki bilgi notu tarafımıza iletilmiştir. Okuyucularımızın bilgisine sunarız.
“Kandıra Fotoğrafçıları konusunda Ali Fethi Akış’tan bahsedilirken adı geçen Şükrü Er’im. 1949-1950 ders dönemi için İzmit’e ortaokul eğitimi için eniştem ve ablamın yanına geldim. (O tarihte Kandıra’da ortaokul yoktu.)
1957 yılına kadar onlarla yaşadım ve pek çok yaz tatilinde de Kandıra’ya giderek foto çıraklığı (eniştemin av merakı olduğu için) ve dükkan bekçiliği yaptım.
Yazıya birkaç konuda düzeltme ve ilave yapmak istedim:
1 – Fethi Akış ile Kandıralı “Ali Fethi” ayrı ayrı ve foto dükkanı olan insanlardır. Eniştem Fethi Akış’ın sadece nufüsta kayıtlı olan ama hiç kullanılmayan, bilinmeyen ikinci adı “Mehmet” ilavelidir: “Mehmet Fethi Akış”. Foto Ali Fethi’yi tanımıyorum ancak tahminen 1954-55’lerden sonra tabela olarak görürdüm ve Kandıralı imiş diye duyardım. Fethi Akış’ın Kandıra damadı oluşu, av merakı ve eş-aile durumu nedeni ile Kandıra ziyaretlerinin sıklığı bu iki Fethi’nin iş-meslek ve kişiliklerinin karışmasına neden olurdu.
2 – Foto Akış’ın dükkanı 1. demiryolu geçidinin hemen hemen tam karşısında bulunan İstasyon Oteli’ne yakın yerde idi. (İskele-demiryolu garına doğru ve o geçitin diğer karşısında da Foto Atmaca’nın dükkanı vardı.)
3 – M. Fethi Akış hastalığı nedeniyle birkaç yıl önce işi bırakmış ve 1979’a vefat etmiştir.
4 – Eşinin adı nüfusta “Periser” ancak kullanımda “Peruhser”dir.
5 – 1949’dan sonra Kandıra’da bulunamadığım için diğer fotoğrafçılar hakkında detaylı bilgim yok.
Ne kadar fotoğrafçı denebilir bilmem ama takriben 1908-10 doğumlu Türk Hava Kurumu katipliğini 1970 yılında vefatına kadar yapan amcam Şefik Er de sadece alüminüt fotoğraf çekerdi.
Foto Fahri Seyrek ise sadece fotoğrafçı değil gerçek bir sanatçı idi. İzmit’in Cumhuriyet dönemine ait pek çok şaheser çekmiş: Kamu ve özel tesis, bina, mahalle, kişi ve törenlere ait sanat eseri niteliğinde fotoğraflarını keşke bulabilsek.
6 – Kocaeli Bağımsız Fotoğrafçılar Topluluğu Derneği’nin (Bşk. Kemal Kaya) 2019 yılı sonunda yayınladığı çok güzel bir eser olan “Ömür Dediğin” kitabı ve kitabın ithaf edildiği Mimar Faruk Ertunç da unutulmamalıdır.
Bilginizi ve değerlendirmenizi dilerim.
Sevgi ve saygılarımla;
Şükrü Er
06.06.2020″