Avrupa tarzında Osmanlı resim sanatının benimsenip gelişmesinde önemli katkıları olan, 18. yüzyıldan 20. yüzyıl başına kadar ressam ve diplomat olarak Osmanlı Sarayı’nda çalışan Manas Ailesi‘ni yakından tanıyalım.
Görsel: Sultan Abdülaziz portresi (detay), Josef Manas, 1875, fildişi üzerine yağlıboya, 6 x 7 cm, Topkapı Sarayı Müzesi.
Aile albümleri uzun yıllardır arşivimizde bulunan ve 1930’lu yıllarda Tarabya-Büyükdere-Sarıyer-Altınkum Plajı hattındaki eski İstanbul fotoğraflarını tararken adı sıklıkla geçen Manas Ailesi‘ni daha yakından tanıyalım istedik.
Bu sanatçı-diplomat Ermeni ailenin kökenleri Kapadokya‘ya dayanıyor. 16. yüzyılda İstanbul’a yerleşen aile, 18. yüzyıldan 20. yüzyıl başına kadar Osmanlı Sarayı için çalışıyorlar. Ailede ressamlık yapanların aynı zamanda diplomat olduğu ve başta İtalya olmak üzere Avrupa’da eğitim aldıklarını öğreniyoruz.
Eserleri bilinen ilk ressam Rafael ve oğlu Manas. Rafael’in torunu Zenop, onun oğulları Rupen, Sebuh, Gaspar, Aleksandr ve yeğeni Josef Manas, ailenin tanınan ressamları arasında. Manas ailesinden bu ressamların dışında, birçok değerli diplomat, tiyatrocu, yazar, gazeteci ve müzisyen de yetişiyor.
18. yüzyılda Katolikliğe geçen aileden bazı kişilerin Avrupa’da eğitim alması, dil öğrenmelerinin yanı sıra sanatta da kendilerini geliştirmelerine olanak sağlıyor. Dolayısıyla hem Osmanlı devletinin dış ilişkilerinde gerekli diplomat ihtiyacını karşılayacak öncelikli kişiler arasında oluyorlar, hem de sanat alanında gerekli rolü üstleniyorlar.

Osmanlı resim sanatında iz bırakan aile
Bu noktada, Avrupai tarzda Osmanlı resim sanatının benimsenip gelişmesinde Avrupa’da eğitim alan gayrimüslim Osmanlı ressamlarının etkinliklerinin büyük önem taşıdığını belirtmekte fayda var. Bu ressamlar kurdukları atölyeler, verdikleri dersler, yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen sergilere katılmalarının yanı sıra Osmanlı Sarayı’nda ressamlık yapıyor, saray ve kasırların süslemelerinde çalışıyorlar. Bu bakımdan Manas ailesinin ressam üyelerinin etkinlikleri de ayrı bir önem taşıyor. Fakat Osmanlı hizmetinde çalışmış bu gayrimüslim sanatçıların etkinlikleri hakkında yapılan araştırmaların sınırlı oluşu nedeniyle aile hakkında da birçok nokta günümüze kadar karanlıkta kalmış.
Ailede babadan oğula diplomatlık yapan ressamları daha çok Avrupai tarzda padişah portreleri resmederek, Osmanlı dünyasında imgelerinin yaygınlaşmasını isteyen padişahların yenileşme hareketlerini sanat alanına taşıyorlar. Görev yaptıkları dönemde saraydan ağırlıklı olarak tasvir-i hümâyûn siparişi alan bu ressamların sanat eğitimleri padişahlar tarafından da destekleniyor.
Aile hakkında daha fazla bilgi için, bizim de bu yazıda faydalandığımız Nurdan (Sürbahan) Küçükhasköylü’nün Osmanlı Sarayında Ermeni Ressamlar: Manas Ailesi makalesine ve 19. yüzyıl Osmanlı Sarayı’nda ressam Manas Ailesi yüksek lisans tezine göz atabilirsiniz.
İlginizi çekebilir
- Yarmayanlar: Üç Kuşak Sanayici Bir Ermeni Ailesi
- Osmanlı Fotoğrafçılığında Ermenilerin Rolü
- Aziz Sarkis Günü
- Hayal & Hakikat
- Bir Aile Müzesi «2mi3museum»
0 Yorum bulunuyor “Osmanlı Sarayı’nın Ermeni Ressamları «Manas Ailesi»”